-
1 üzere
1) um... zugitmek \üzere kalktı er stand auf, um zu gehen2) bir şeyi yapmak \üzere olmak dabei [o im Begriff] sein, etw zu tunkonuklar gitmek \üzere die Gäste sind im Aufbruch begriffen3) ( gibi) wie4) derhal geçerli olmak \üzere mit sofortiger Wirkungsaklı kalmak \üzere unter Vorbehalt5) görüşmek \üzere! auf Wiedersehen!yakında görüşmek \üzere! bis bald! -
2 üzere
üzere konj um … zu; wie; … wovon; falls, unter der Bedingung, dass …;-mek üzere olmak im Begriff sein, zu …; gerade;Beispiele gitmek üzere kalktı er stand auf, um zu gehen;yukarda yazıldığı üzere wie oben beschrieben;ikisi kız olmak üzere üç çocuğu var sie hat drei Kinder, von denen zwei Mädchen sind;gelmek üzere er kommt gleich -
3 kalkmak
vi1) aufstehen, sich erhebenbu sabah erken/geç kalktım heute Morgen bin ich früh/spät aufgestandengitmek üzere kalktı er stand auf, um zu gehenistim üstünde \kalkmak eisenb dampfend abfahren3) depara/finişe \kalkmak zum Spurt/Endspurt ansetzen4) yasak kalktı das Verbot wurde aufgehoben -
4 um
um [ʊm]I präp1) ( räumlich)\um... ( herum) etrafında; ( in der Nähe) yakınında;sie ging \um den Tisch ( herum) masanın etrafında döndü;er hat gern Freunde \um sich dostlar arasında bulunmaktan hoşlanır;\um die Ecke gehen köşeyi dönmek;die Gegend \um Freiburg Freiburg'un çevresi;sie schlug \um sich dövündü2) ( bei Uhrzeit) -de;\um drei Uhr saat üçte3) ( ungefähr) sularında;sie kommt so \um den Fünfzehnten ayın on beşi sularında geliyor [o gelecek]4) ( vorüber)die Zeit ist \um zaman bitti5) ( Wiederholung)es verging Woche \um Woche üzerinden haftalar geçti, haftalar akıp geçti6) ( Differenz)sie ist \um ein Jahr älter o bir yaş daha büyüktür;die Ausgaben \um 10% senken harcamaları yüzde 10 indirmekes geht \ums Geld konu parayla ilgili8) ( wegen)\um keinen Preis hiçbir surettesich \um etw streiten bir şey yüzünden kavga etmeksich \um jdn kümmern biriyle ilgilenmek [o meşgul olmak]II präp;\um... willen aşkına, uğruna, için;\um Himmels willen! aman tanrım!;\um Gottes willen! Tanrı aşkına!, Allah aşkına!, Allah rızası için!, Allah'ını seversen!1) ( final)\um... zu üzere,...mek için;er stand auf, \um zu gehen gitmek üzere kalktı2) ( konsekutiv)er ist klug genug, \um seinen Fehler zuzugeben hatasını kabul edecek kadar akıllıdırder Tisch kostet \um die zweihundert Euro ( herum) masanın fiyatı aşağı yukarı iki yüz euro, masanın fiyatı iki yüz euro cıvarında
См. также в других словарях:
kalkmak — nsz, ar 1) Gitmek üzere yerinden ayrılmak Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız. 2) den Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. H. Z. Uşaklıgil 3) den Uyanarak… … Çağatay Osmanlı Sözlük